Uluslararası Af Örgütü, İsrail ordusunun Gazze’de yoğun nüfuslu sivil bölgelerde kullandığı beyaz fosfora dair kanıtlarını yayımladı.
Örgütten yapılan açıklamaya göre, Uluslararası Af Örgütünün Kriz Müdahale Programı, İsrail ordusunun Gazze’nin yoğun nüfuslu sivil bölgelerinde, beyaz fosforlu top mermileri kullandığını belgeleyen ikna edici kanıtlar topladı.
Uluslararası Af Örgütünün Kriz Kanıt Laboratuvarı tarafından doğrulanan video ve fotolar, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana bombaladığı Gazze’de beyaz fosfor kullandığını gösteriyor.
İsrail ordusunun, Hamas’ın Aksa Tufanı Operasyonu’nu başlattığı, Gazze sınırına 1 kilometre yakınlıktaki Sderot kentine yığdığı mühimmatın fotoğrafında, M109 155 mm Howitzer’ler (obüsler) görülüyor.
Fotoğrafta ayrıca, ABD Savunma Bakanlığı Tanımlama Kodu’nun “beyaz fosfor esaslı mühimmat” için kullandığı D528 etiketli M825 ve M825A1 top mermileri de bulunuyor.
Sderot’ta konuşlanmış, 18-22 kilometre menzilli M109 obüsleri, Gazze Şeridi’nin kuzey yarısını İsrail ordusunun vuruş menziline koyuyor.
Son günlerde, sosyal medyada Gazze’nin kuzeyinin beyaz fosforlu top mermileriyle vurulduğunu gösteren videolar paylaşıldı.
Gazze Limanı ve yakınlarındaki otellere yapılan bu saldırıların farklı açılardan çekilmiş görüntülerini doğrulayan Kriz Kanıt Laboratuvarı, ayrıca saldırı noktasının uydu görüntülerini de paylaştı.
Videoda beyaz fosforlu mühimmatın kuvvetli patlayıcı top mermileriyle birlikte kullandığı kaydedilirken, top mermilerinin havada patlarken yoğun beyaz duman çıkaran parçacıklar saldığı, bunun M825 ve M825A1 topçu mermilerinin kullanımıyla tutarlı olduğu aktarıldı.
11 Ekim’de sosyal medyada paylaşılan, fosfor kullanımını gösteren başka bir videonun konumu da Filistin Bankası Kulesi yakınları olarak belirlendi.
Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in kuzeyinde ve Lübnan’da muhtemel beyaz fosfor kullanımıyla ilgili ek kanıtları inceliyor.
Beyaz fosfor nedir?
Uluslararası hukuka göre yoğun sivil nüfusun bulunduğu bölgelerde kullanımı yasak olan beyaz fosforun dumanı, teneffüs edildiğinde ciğerlerde ani yaraların oluşmasına ve nefessiz kalarak boğulmaya yol açabiliyor.
Ciltte ikinci ve üçüncü derece süregelen yanıklara neden olabilen beyaz fosfor, oksijenle temas ettiği anda kolayca alev alıyor, bomba olarak kullanıldığında da patlayıcı etkisinin yanı sıra yangınlara yol açıyor.
Beyaz fosfor bombası nedeniyle çıkan yangınlar geniş alanlara yayılabiliyor ve alandaki fosfor tükenene kadar bu yangınlar devam ediyor.
Solunum yoluyla, temas ya da sindirim yoluyla vücuda alınan, birçok yüzeye yapışarak bulaşan beyaz fosfora maruz kalanların tedavisi maddenin bulaşıcılığı nedeniyle oldukça zor. Bombanın neden olduğu yaralanmaları tedavi eden kişilerin de bu yüzden kendilerini korumak için özel eğitim almaları gerekiyor.
Söz konusu maddeye belli aralıklarla maruz kalmanın, çene kemiğinin ileri düzeyde deformasyonuna yol açarak kırılmasına neden olabildiği ifade ediliyor.
Uluslararası hukukta beyaz fosfor bombası
Birleşmiş Milletler (BM) Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi (CCW) uyarınca sivil bölgelerde havadan yangın çıkarıcı silah saldırıları yasak.
Beyaz fosforun yaydığı dumanın açık alanlarda askeri birliklerin kamufle edilmesi gibi amaçlarla kullanılmasının önünde ise herhangi bir hukuki engel bulunmuyor.
Öte yandan, beyaz fosforun kullanıldığı anda insanların üzerinde yarattığı etki ve zarar nedeniyle savaş suçu kapsamında görülmesine ilişkin tartışmalar sürüyor.
İsrail, daha önce de beyaz fosfor kullanmıştı
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Gazze’de savaş kuralları ihlallerinin cezasız kalmasına dair 2010’da yayımladığı raporda, İsrail’in, Aralık 2008-Ocak 2009 arasında Gazze Şeridi’nde düzenlediği “Dökme Kurşun Operasyonu”nda da beyaz fosfor içeren mühimmat kullandığını belirtmişti.
Raporda, İsrail’in nüfusu yoğun yerlerde beyaz fosfor içeren mühimmat kullanması, siyasi ve askeri liderlerin uyguladığı ve savaş kuralları ihlallerine yol açan politikalar arasında gösterilmişti.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı.
Gazze’den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin öldüğü, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında Gazze’de 724’ü çocuk, 458’i kadın 2 bin 215 kişinin öldüğünü, 8 bin 714 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
Batı Şeria’da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 55 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 619 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail’in saldırılarında ayrıca Gazze’de 9, Lübnan’da da 1 gazeteci yaşamını yitirmişti.