Kahramanmaraşlı olan ve 5 yıldır Ağrı’da görev yapan, evli ve 1 çocuk annesi Hatice Bolat Yiğit, sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarına dikkat çekmek için 4 bin 58 metre yüksekliğindeki Süphan Dağı’na tırmandı.
Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun organize ettiği, 2’si kadın 16 dağcının katıldığı tırmanışta zirveye ulaşan hemşire Yiğit, burada Türk bayrağı ile ‘Sağılıkta Şiddete Hayır’ yazılı pankart açtı.
Bolat, “Dağcılık sporuna meraklıyım ama daha önce tırmanış yapma fırsatı bulamamıştım. 16 kişilik ekiple Süphan Dağı zirve tırmanışını tamamladık. Bu tırmanış öncesi, herkesin bildiği gibi yaşadığımız depremler, pandemi, sel ve çığ gibi birçok felakette sağlık çalışanları canla başla görev alıyor. İnsan hayatı için canlarını hiçe sayan sağlık çalışanları çok zor şartlar altında görev yapıyor. Bu zor şartlar altında çalışan bütün sağlık çalışanlarımız, sadece kendilerine karşı yapılan şiddet olaylarının olmamasını istiyor. Ben de tırmanış öncesinde buna dikkat çekmek istedim. Sağlıkta şiddete dur demenin yanında her türlü şiddet olayına ‘dur’ demeliyiz. Hep birlikte bunu yapmalıyız. O yüzden zirvede buna dikkat çeken pankartımızı açtım. Bundan önceki Kösedağ tırmanışımızda da kadına karşı şiddete dikkat çekmiştik. Umarım bundan sonraki süreçte hiçbir şekilde şiddet olayı yaşanmaz” diye konuştu.
‘ÇOK GÜZEL BİR MANZARASI VAR’
Ağrı’nın dağcılık sporu açısından çok önemli bir coğrafyaya sahip olduğunu kaydeden Yiğit şunları söyledi:
“Ağrı’nın coğrafyası çok özel. Birbirinden güzel dağları, yaylaları ve bitki örtüsü var. Eşimle bu güzelliklerin tadını çıkarıyoruz. Süphan Dağı bana göre en güzel manzaraya sahip. Van Gölü, Aygır Gölü, Sodalı Göl, Nemrut Krater gölleri gibi birçok göl manzarası sunuyor. Zirvesinden Ağrı Dağı, Kösedağ gibi birçok dağ çok rahat görülebiliyor. Ağrı’da bulunan en yüksek iki zirveye çıktım. Bundan sonra Ağrı Dağı’na da çıkmayı planlıyorum.
Herkes mutlaka Süphan Dağı’na çıkıp bu güzellikleri görmeli. Zor bir tırmanış. Sadece fiziksel güç gerektirmediği gibi aynı zamanda psikolojik de bir savaş. Tırmanışta, sırtımızda çantamızın ağırlığı, sıcak hava, zaman zaman rüzgar, yükseğe çıktıkça nabzımızın hızlanması bizi zorladı. Tabi bunların yanında çok keyifli. Bana göre herkesin mutlaka gelmesi ve tırmanması gereken bir dağ.”
