İçişleri Bakanlığı kararnamesine göre İtalya’dan sığınma talep eden göçmenler, 4938 euro ödeme yapmaları halinde başvuru sonuçlarını özgür kalarak bekleyebilecek.
‘Mali garanti’ diye adlandırılan bu ödeme, İtalya’nın ‘güvenli’ olarak kategorize ettiği ülkelerden gelenlerden talep edilecek. Bu ülkelerden gelenlerin iltica başvurularının kabul edilmeme ihtimali daha yüksek.
Ödemeyi yapanların başvuruları maksimum 28 günlük hızlı süreçle değerlendirilecek bu süreyi gözaltına benzer koşulların olduğu sınır merkezlerinde geçirmeleri gerekmeyecek.
Resmi gazetede yayımlanarak Cuma günü uygulamaya giren bu ‘mali garanti’ talebi, hem göçmenlerin çok zor karşılayabileceği bir meblağ olduğu hem de ayrımcılık teşkil ettiği gerekçesiyle tepkilere yol açtı. Hükümet, göçmenlerden para talep ederek insan tacirleri gibi davranmakla da suçlanıyor.
“HÜKÜMET İNSAN TACİRİ GİBİ”
Ana muhalefet partisi Demokratik Parti’den (PD) milletvekili Matteo Orfini, ‘’(Başbakan Giorgia) Meloni hükümeti göçmenlere Libya usulü bir mekanizma sunuyor: 5 bin Euro ödersen toplama kampına düşmezsin’’ dedi ve bu uygulamanın anayasaya aykırı olduğunu belirtti.
Daha Fazla Avrupa lideri Riccardo Magi de ‘’Sığınmacılardan gözaltına alınmamak için 5 bin Euro ücret talep eden hükümet düzenlemesi, devlet eliyle kaçakçılıktır; açlıktan ve savaştan kaçanlara yönelik ayrımcı, sınıfçı ve insanlık dışı bir rüşvettir’’ dedi.
Sol kanattaki Il Manifesto gazetesi manşetinden ‘’Özgürlüğün bedeli’’ başlığıyla duyurduğu haberinde, göçmenlerden 5 bin Euro ücret istenmesini mafyanın koruma karşılığında rüşvet almasına benzetti.
Il Domani gazetesi de ‘’Hükümet insan tacirleri gibi’’ başlığını attı.
Sosyal medyada da polemiklere yol açan uygulamayla ilgili olarak gazeteci-yazar Chiara Valerio ‘’Gözaltında tutulmamak için ödeme yapmak, dükkanın yakılmasın ya da kimse sana zarar vermesin diye ödeme yapmak gibi. Yani fiili olarak mafyanın koruma rüşveti modeli’’ diye yazdı.
Aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri partisi liderliğindeki koalisyon hükümeti, son aylarda göçmen sayısının artması üzerine göç konusunda bir dizi yeni düzenleme getirmişti. Son olarak geçen hafta, ülke çapındaki geri gönderme merkezlerinin sayısının artırılması ve bu merkezlerde gözetim altında tutulma süresinin 18 aya çıkarılması kararlaştırılmıştı.
İtalya İçişleri Bakanlığı verilerine göre 22 Eylül itibariyle yılbaşından itibaren ülkeye deniz yoluyla giren düzensiz göçmen sayısı 132 bini aştı. Geçen yılın aynı döneminde bu sayı 69 bindi.
PAPA: PİNPON TOPU GİBİ GERİ GÖNDEREMEYİZ
Göçmen sayılarındaki artış ve göç karşıtı uygulamalar son haftaların en çok tartışılan konularından. Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco da hafta sonunda Fransa’nın Marsilya kentine göç odaklı bir ziyarette bulundu ve göçmen karşıtı eylem ve söylemleri eleştirdi.
Papa, Avrupa’da özellikle sağ siyasetin söyleminde yer alan ‘’işgal’’ ifadesine karşı çıkarak şunları söyledi:
“Akdeniz’in çeşitli limanları kapatılıyor. Ve iki kelime yankılanarak insanların korkularını körüklüyor: ‘işgal’ ve ‘acil durum’. Ancak denizde hayatları tehlikede olanlar işgal etmiyor, kabul istiyor, yaşamak istiyor.’’
Papa göçmenlerin geri gönderilmeleriyle ilgili olarak da ‘pinpon topu’ benzetmesi yaptı ve ‘’Göçmenlerin pinpon gibi geri gönderildikleri çok kötü vakalar oldu ve çoğu zaman toplama kamplarına gittiklerini, eskisinden daha da kötü duruma düştüklerini biliyoruz… Onları pinpon topu gibi geri gönderemeyiz. Göçmenler kabul edilmeli ve entegre edilmelidir’’ dedi.
patronlardunyasi.com