“`html
İzmir’de Eğitimde Sorunlar Gündem Oldu
Eğitim İş Sendikası’nın İzmir Şubeleri, gerçekleştirdikleri basın toplantısında okullardaki hijyen eksikliği, yetersiz gıda temini ve çocuk işçiliği gibi derinleşmiş sorunlara dikkat çekti. Paylaşılan fotoğraflar, mevcut eğitim sisteminin saha üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne serdi.
Eylem sırasında katılımcılar, “Tekinsiz eğitim, belirsiz gelecek” ve “Tarikat yandaşı bakan Yusuf Tekin istifa” sloganları attı. Eğitimciler, laik, bilimsel ve kamusal eğitim anlayışının tehdit altında olduğunun altını çizdi.
Eğitim İş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Barış Düdü, yaptığı açıklamada, “Geçen eğitim yılı, çözülmemiş meseleler, artan eşitsizlikler ve göz ardı edilen adaletsizliklerle doluydu. Bu durumun en büyük sorumlusunun Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin olduğunu düşünüyoruz,” sözlerine yer verdi.
Düdü, ayrıca şunları dile getirdi:
“Bu sergi, o ‘tekinsiz’ yılı belgeliyor: ‘Tekinsiz Eğitim, Tekinsiz Gelecek’. Gördüğümüz okullarda deprem yönetmeliklerine uygun olmayan ve temizlenmeyen binalar, ısınmayan sınıflar, güvensiz bahçeler mevcut. Eğitim sisteminde yaşanan aksaklıklar, geleceğimiz için endişe verici bir tablo oluşturuyor. Eğitimden ümidini kesmiş çocuklar ve mesleklerini icra edemeyen öğretmenler var. Bunlar MEB’in ve mevcut iktidarın yarattığı bir sonuçtur. Bu nedenle, her bir fotoğrafın arkasında bir mesaj var: Sayın Yusuf Tekin, bu serginin yaratıcısı sizsiniz. Çünkü bu sistem, sizin bakanlığınız ve AKP’nin 23 yıllık yönetim döneminde şekillendi.”
“Çocuklarımızın tuvaletlerini temizlemek zorunda kaldığı bir eğitim yılı geçirdik. Okullarda sabun bile yoktu. Eski hükümlüleri okullara sokarak, çocukları tehlikeye atmaktan başka bir şey yapmadınız. Bayraklı’daki ilkokuldaki 8 yaşındaki çocuğun yaşadığı taciz, bu sürecin acı bir sonucuydu. Çocuklarınız tehlikede ve siz yeteri kadar önlem almadınız. Eğitimden kopan çocukların oranı yüzde 38,4’e ulaştı. 612 bin 814 çocuk, eğitim sistemi dışında kaldı. 869 bin kayıtlı çocuk işçinin, 16-17 yaş aralığında 9 bin 354 kız çocuğunun evlendirildiği bir ortamda, yaşanan kayıplar sizlerin sorumluluğundadır.”
‘Kaybedilen Çocuklar Sizin Sorumluluğunuzdadır’
OECD raporlarına göre, ‘Türkiye’de her 4 çocuktan biri aç gidiyor’. Ancak siz bu çocuklara bir öğün yemek bile sağlamadınız. Yerel yönetimleri engelleyerek, bu durumu daha da kötüleştirdiniz. Devlet eliyle oluşturduğunuz bu sistemde çocuklar iş cinayetlerine kurban gidiyor. ‘Mesleki eğitim’ adı altında, bugüne kadar 14 çocuk hayatını kaybetti; yüzlerce çocuk yaralandı. MESEM’lerde sömürülen çocuklar da sizin sorumluluğunuz altında. Kamu kaynaklarını patronların çıkarları için kullandığınız bir dönemde, tarikatların okullara sızmasına neden oldunuz.”
“Çocuklar cami temizlemeye gönderildi, mezarlıklarda uyumaya zorlandı. İnsani değerler hiçe sayıldı. Bu yıl, laik eğitimin üzerinde bir çivi daha çakıldı. Okulları siyasi ve dini propagandaya dönüştürdünüz.”
‘Deprem Bölgesindeki Öğrenciler Konteynerlerde Eğitim Alıyor’
Düdü, Türkiye’nin OECD’de öğrenci başına en az harcama yapan ülke konumunda olduğunu belirtirken, Maarif Vakfı’na ayrılan bütçenin 600 kat arttığını, MEB bütçesinin ise neredeyse hiç artmadığını ifade etti. “Okullarımızın durumu içler acısı. Öğretmen açığı, ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılıyor. MEB’in görevi, okulları sağlıklı hale getirmek ve bilimsel bir eğitim sunmaktır. Geçen süreçte, deprem bölgesindeki öğrencilerin hala konteynerlerde eğitim aldığı bir gerçeği göz ardı edilmektedir.”
‘MEB, Öğretmeni Koruyan Değil, Cezalandıran Olmuştur’
Düdü, “Proje okulu uygulaması ile öğretmenler arasında yaşanan sıkıntılara değinmek istiyorum. Yusuf Tekin görevdeyken, MEB bir adalet mekanizması olmaktan çıkarak, öğretmenleri cezalandıran bir kurum haline geldi. Proje okullarındaki keyfi atamalar, öğretmenlerin özverisini ve okul toplumuna olan katkılarını göz ardı eden bir uygulamadır. Tekin’in yönetiminde MEB, öğretmeni koruyacak bir yapı değil, cezalandıran bir yapıya dönüştü.” diye belirtti.
Düdü, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bu sergi, bir dönemin utanç tablosudur. Her sayfasında imzanız var Sayın Yusuf Tekin. Çünkü bu tablo, sizin yönetiminiz sırasında şekillendi. Ancak biz buradayız, bu çürümüş yapıyı görüyor ve hesabını soruyoruz. Laik, bilimsel ve kamuya açık eğitim için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü bu ülkenin çocukları ümit, umutla ve bilimle büyümeyi hakediyor.”
“`