TİHEK özel gereksinimli öğrenciyi ifşa eden liseye ceza kesti, mahkeme “Öğretmenin fark etmemesi normal” diyerek kararı kaldırdı
İstanbul’un en köklü liselerinden birinde eğitim gören ve “öğrenme güçlüğü (disleksi) ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu” tanısı bulunan bir öğrenci, ayrı salonda sınava alınmaması ve sınav esnasında “özel eğitime gereksinim duyan öğrenci” statüsünde bulunduğunun öğretmenler tarafından ifşa edildiği iddiasıyla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) başvurdu. Başvuruyu değerlendiren kurum, “ayrımcılık yasağının ihlal edildiği” gerekçesiyle okula 200 bin lira idari para cezası verilmesini kararlaştırdı. Kurum ayrıca, aynı öğrencinin okulda “destek eğitim odası” açılması yönündeki talebine ilişkin süreci etkin yürütmediği gerekçesiyle Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne de 200 bin lira idari para cezası uyguladı. Ancak İstanbul İdare Mahkemesi, okul idaresinin itirazı üzerine TİHEK’in kararını, “Öğretmenin özel gereksinimli çocuğu fark edememiş olması hayatın olağan akışına uygundur” diyerek 10 günde kaldırdı. Mahkemenin bu kararına itiraz eden öğrencinin avukatı Burcu Akar Muratoğlu, Danıştay’a başvurduklarını bildirerek, “Öğretmen çocuğu fark edemeyecekse okuldaki hademe mi, yoksa kürsüdeki hâkim mi inip mi fark edecek? Danıştay’dan hakkaniyetli bir karar bekliyoruz. Bu öğrenci ayrımcılığa uğrayan tek öğrencimiz değil” dedi.
Aileden “farklı salonda sınav yapılsın” başvurusu
Başvuru dosyasına göre, Fransızca eğitim veren ve üniversitesi ile birlikte İstanbul’un en köklü eğitim kurumlarından olan bir lisede okuyan “disleksi ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB)” tanılarına sahip öğrenci, hem tıbbi hem de RAM (Rehberlik Araştırma Merkezi) raporları doğrultusunda gereksinimlerine uygun “bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP)” uygulanması ve okulda destek eğitim odası açılması talebinde bulundu.
Ancak eğitim gördüğü okul, öğrenci ve velilerinin taleplerini karşılamadı. Öğrencinin velileri, Fransızca dil bilgisi, kompozisyon, okuma-anlama ve kelime bilgisi alanlarında seviye tespiti amacıyla yapılan PASAJ sınavı öncesinde, gerekli sınav tedbirlerinin alınması ve çocuğa normal gelişim düzeyindeki çocuklardan farklı salonda sınav yapılması için okul idaresine başvurdu.
Karar alındı ama uygulanmadı
Beyoğlu Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) ile yapılan görüşmeler sonucunda alınan karar kapsamında, öğrenciye sınavlarda ek süre tanınması, gereksinimlerine uygun sorular hazırlanması, öğrencinin konuşma ve dinleme gibi alanlarda da soru sorulan Türk Dili ve Edebiyatı ile PASAJ sınavlarında ayrı salonda sınava alınması yönünde kararlar alındı. PASAJ sınavında gerekli tedbirleri alan okul yönetimi, buna rağmen hem raporları hem de RAM kararı gereği yasal olarak ayrı sınıfta sınava alınması gereken öğrenciyi Türk Dili ve Edebiyatı dersi sınavında olağan gelişim gösteren diğer öğrencilerle birlikte aynı salonda sınava aldı.
“BEP’li öğrenci o”
Sınavın “konuşma” başlıklı kısmı başlamadan hemen önce de görevli öğretmenlerden biri, diğer öğretmen ve öğrencilerin arasında “BEP’li öğrenci o, onun bazı hakları var” diyerek, öğrenciyi küçük düşürücü ve ayrımcı nitelikte söylemde bulundu. Bir diğer öğretmen ise bu sözler üzerine tebessüm etti. Yaşadıkları karşısında ağlayacak duruma gelen öğrenci, kendisine ayrı salonda sınav yapılması gerektiğini söylediği halde bu talep de karşılık bulmadı. Böylece sınav, hem mevzuata hem de BEP’e (Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı) aykırı bir şekilde ortak salonda gerçekleştirildi.
TİHEK cezayı kesti
Durumun düzeltilmesi ve öğrenciden özür dilenmesi için hem okula hem de Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne başvuran aile ise sonuç alamadı. Aile bunun üzerine, avukatları Burcu Akar Muratoğlu aracılığıyla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) başvurdu. Başvuruyu değerlendiren TİHEK, hem okul hem de okulun destek eğitim odası açılması için yapılan başvuru sürecini etkin yürütmediği iddiasıyla Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne “ayrımcılık yasağının ihlali” gerekçesiyle 200 bin lira idari para cezası verilmesini kararlaştırdı.
Kurumun kararında, BEP kapsamında alınan “sınavın tek kişilik sınav salonunda gerçekleştirilmesine” yönelik makul düzenleme kararının fiilen hayata geçirilmemesi ve öğrencinin özel durumu nedeniyle eğitim ortamında damgalayıcı ifadelere maruz kalmasına karşın Okul İdaresince bu iddiaların açıklığa kavuşturulmasına yönelik herhangi bir açıklamada bulunulmadığına dikkat çekildi. Öğrenci ve ailesinin “destek eğitim odası” açılmasına yönelik taleplerine karşın sürecin etkin biçimde yürütülmediğine de vurgu yapılan kararda, “engellilik temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiği” kanaatine varıldığı belirtildi.
Avukat Muratoğlu: “Öğretmen fark etmeyecekse hakim mi fark edecek?”
Öğrenci ve ailesinin avukatı Burcu Akar Muratoğlu, T24’e yaptığı açıklamada, okul yönetiminin TİHEK’in bu kararını istinaf ederek İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurduğunu, mahkemenin ise söz konusu başvuruyu 10 gün gibi kısa bir sürede karara bağlayarak, söz konusu idari para cezasını kaldırıldığını kaydetti. Muratoğlu, şunları söyledi:
“’Öğretmen çocuğu fark edemeyecekse okuldaki hademe mi, yoksa kürsüdeki hâkim inip mi fark edecek’ diye sorarak Danıştay’a başvurduk. Şu an Danıştay aşamasındayız. Hakkaniyetli bir karar bekliyoruz. Benzer durumda özel gereksinimli başka öğrenciler de mevcut. Bu öğrenci ayrımcılığa uğrayan tek öğrencimiz değil. Devam eden başka davalar da var. Dava sürecinde, ‘Bu çocukları okul öğretmeni fark edip RAM’a yönlendirmek zorundadır, buna ilişkin bir yazı yazın bu konudaki görüşünüzü bildirin’ diye Milli Eğitim Bakanlığı’ndan talepte bulundum. Onlarca yazışma yaptım. Geçen temmuz ayında Bakanlık’ça “Özel Eğitim Hizmetleri Etik Yönergesi” hazırlanarak yayınlandı. Etik yönergede “Öğretmenler çocukları fark etmek, izlemek gözlemlemek ve RAM’a yönlendirmek zorunda denildi. Bunlar önemli kazanımlar ama keşke çocuklar mağdur olmadan yol alınabilse.”